Meme Kanseri Tedavisinde Yeni Yöntem

meme kanser zps4d99f2f8 Meme Kanseri Tedavisinde Yeni Yöntem

İZMİR’de Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Profesörü Serdar Saydam, özellikle erken evre meme kanseri vakalarda eskiden olduğu gibi sıçrama olsun olmasın, koltuk altı lenf bezi alınması uygulamasından vazgeçtiklerini söyledi. Prof. Dr. Saydam, “Bekçi lenf bezi biyopsisi dediğimiz yeni yöntem koltukaltı lenf bezi çıkartılmalarının alternatifi olmuş, hatta onun yerine kullanılır hale gelmiştir. Kabaca erken evre meme kanserlerinin yüzde 70’i koltuk altına sıçramamış oluyor. Yani artık yüzde 70 hastaya boşu boşuna ameliyat yapmamış oluyoruz” dedi.

Prof. Dr. Saydam, kendi hastanesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde rutine giren, diğer üniversite ve eğitim hastanelerinde denenmeye başlanan `Sentinel (bekçi ya da nöbetçi) lenf bezi biyopsisi’ uygulamasının dünyada meme kanseriyle uğraşan tüm hekimler tarafından `devrim’ olarak nitelendirildiği söyledi.

Meme kanserinin kadınları tehdit eden en önemli hastalıklardan biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Saydam, bu hastalığın teşhis ve tedavisinde çok önemli yollar alındığını kaydetti. 1980’li yıllarda meme kanseri denilince hiçbir şeye bakmadan kadının hem memesinin hem de koltuk altı lenf bezlerinin alındığını, daha sonra memenin korunabileceğini öğrendiklerini belirten Prof. Dr. Saydam, şöyle konuştu:

“Bazı hastaların memelerini almamaya başladık ama koltuk altı lenf bezlerini almayı sürdürdük. Çünkü meme kanserinde, koltukaltı lenf bezlerine hastalığın sıçraması meme kanseri tedavisinde değişikliğe yol açan temel faktörlerden biri.

Ayrıca lenf bezlerine hastalığın yayıldığı hastalarda koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması hastalığın bölgesel kontrolünü de sağlaması açısından önemli. Ancak memeyi korusak bile aldığımız koltuk altı lenf bezi patolojiden temiz geldiğinde bu ameliyatı boşu boşuna yapmış oluyor, hastaya ek yük bindiriyorduk.

Kolda ağrı, şişlik, kolu kullanamama gibi sorunlar gelişiyordu. Kolunu nasıl kullanacağını hastaya öğretiyorduk. Hastalığın koltuk altına sıçrayıp sıçramadığı elle muayene, mamografi ve ultrason ile saptamaya çalışıyorduk ama bunda yanılma oranımız yüzde 40 idi. Yüzde 40 yanılma da ciddi bir oran. Memeyi korusak da koltuk altını almaya devam ediyorduk.

Son yıllarda halkın bilinçlenmesi, tarama programları sayesinde erken evre meme kanseri vakalarını yakalamaya başladık. Ancak bu yüzde 40 yanılma payı yüzünden koltuk altını almayı yani boşuna ameliyatlar yapmayı sürdürdük. 2000’li yıllarla birlikte işler değişti, meme kanserinin koltuk altı lenf bezlerine gelişigüzel yayılmadığı, belirli bir sıra dahilinde yayıldığı, önce ilk sırayı tuttuğu ortaya çıktı.

Teknik olarak lenf nodları bulunur hale geldi. İlk lenf bezesinin bulunması halinde diğerlerinde hastalığın durumunun nasıl olacağı bu kez gündeme geldi. İlk lenf bezleri bulunup patolojik incelemesinde birincide sıçrama olmaması halinde büyük olasılıkla diğerlerinde de olmadığı, böyle bir hastanın koltuk altı lenf bezlerinin alınmasının fayda getirmeyeceği, boşu boşuna yapılmış olacağı ortaya çıktı.

Koltuk altında hastalığın tanısını yüzde 40 yanılmayla saptayabilirken, artık bu yanılgı çok aza indi. Bugüne kadar uygulamada 500 vakaya ulaştık. Kabaca erken evre meme kanserlerinin yüzde 70’i koltuk altına sıçramamış oluyor. Yani bu yöntem olmasaydı, bu vakaların yüzde 70’i boşu boşuna ameliyat edilip koltuk altı lenf bezleri alınmış olacaktı.”

Prof. Dr. Saydam, bu boş yere yapılan ve hastaya katkısı olmayan koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılmasının sentinel lenf bezi biyopsisinin devreye girmesi ile engellenebildiğini söyledi. Bu lenf nodüllerinin boya veya radyoaktif madde kullanılarak tespit edilip incelendiğini belirten Prof. Dr. Saydam, şunları söyledi:

“Eğer patolojik inceleme sonucunda lenf nodu kanserliyse sadece onu çıkartıp alıyoruz. Bu yöntem klinik olarak koltukaltına hastalığın sıçramadığı düşünülen erken evre meme kanserlerinde geniş bir uygulama alanı buldu.

Artık günümüzde sentinel lenf bezi biyopsisi klinik olarak kanserin koltuk altına sıçramadığı düşünülen erken evre meme kanseri hastalarında klasik koltukaltı lenf bezi çıkartılmalarının alternatifi hatta onun yerine kullanılır hale gelmiştir.

Sonuç olarak sentinel lenf bezi biyopsisi uygun teknik kullanılarak yapıldığında, koltukaltı klinik olarak hastalıksız erken evre meme kanserinde hastayı gereksiz yapılacak koltukaltı lenf bezlerinin çıkartılmasının yan etkilerinden koruyan güvenli bir işlemdir. Hastaların bunu talep etmesi gerek. Doktorlar bu tür gereksiz ameliyatlardan rahatsız oldukları için öğrenme yoluna gidecek ve bu yöntem 10 yılda Türkiye’de sıradan bir ameliyat haline gelecek.”