Cem Karaca “Ceviz Ağacı” Şarkısının Gerçek Hikayesi

cem karaca ceviz agaci Cem Karaca "Ceviz Ağacı" Şarkısının Gerçek Hikayesi

Rahmetli Cem Karaca’dan dinlediğimiz ve genelde onunla bütünleştirdiğimiz Ceviz Ağacı parçasının aslında bir Nazım Hikmet şiiri olduğunu ve gerçek hayattan bir anısı, hikayesi olduğunu biliyor muydunuz? Bilenler lütfen kenara çekilsin, bilmeyenler için anlatalım..

Nazım Hikmet günlerden bir gün Gülhane Parkı’nda sevdiği kızla buluşmak için oraya gider ve ikisinin de bildiği o ceviz ağacının altında oturup beklemeye başlar. Ancak polisler parkta devriye gezmektedir. (Nazım Hikmet o günlerde arananlar arasındadır.) Polislerden kaçmak için ceviz ağacına çıkar.

Bir müddet sonra sevgilisi gelir ve ağacın altında olanlardan habersiz beklemeye başlar..

Nazım Hikmet polislerden dolayı aşağı inemez, sevgilisi ise bekler bekler gider. Eğer söylendiği gibi gerçekse işte bu olay sonrası Nazım Hikmet bu şiiri yazar.

Bazı yerlerde ağacın tepesinde yazdığı söyleniyor, bazı yerlerde olay sonrası yazdığı söyleniyor. Ağacın tepesinde yazması mantıksız geliyor insana ama bilemiyorum..

İşte o şiir;

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında.

Rahmetli Cem Karaca ise bu şiiri 1987 yılında yayınladığı Merhaba Gençler isimli albümünde müzik parçası olarak seslendirdi. Bu sebepledir bir çoğumuz bu şiiri ve hikayesini değilde Cem Karaca tarafından seslendirilen müzik versiyonunu biliriz.

Cem Karaca’dan dinlediğimiz orijinal versiyonunu bu bağlantıdan, Yüksek Sadakat grubunun seslendirdiği versiyonu ise bu bağlantıdan dinleyebilirsiniz.

Konuyla alakalı ekleme yapmak isterseniz yazı altından yorum olarak yazabilirsiniz.

Nâzım Hikmet Ran ya da kısaca Nâzım Hikmet, Türk şair, oyun yazarı, romancı ve anı yazarı. “Romantik komünist” ve “romantik devrimci” olarak tanımlanır. 3 Haziran 1963 tarihinde sürgünde olduğu Rusya – Moskova’da hayata gözlerini yumdu.

Cem Karaca, Türk rock müziği sanatçısı, besteci, tiyatrocu, sinema oyuncusu. Anadolu rock türünün kurucularındandır. Birçok grupla çalışmış, kurucu ve yöneticisi olmuş, güçlü bir rock kültü yaratılmasında öncülerden olmuştur. 8 Şubat 2004 tarihinde İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.

Ruhları şad olsun.