Bağımlılığı Önlenme Çalışmaları

Bağımlılığı Önlenme Çalışmaları

Önleme, insanların madde kullanmasını ve eğer kullandıysa bağımlı hale gelmesini engellemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerine verilen addır. Tüm dünyada önleme programları giderek önem kazanmaktadır. Çünkü; Bağımlılık, geliştikten sonra tedavisi oldukça güç olan bir hastalıktır. Kişilerin bağımlılıktan kurtulma isteği tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür. Ancak buna rağmen tam temiz kalmayı başarma oranı oldukça düşüktür.

Bağımlılığın başlangıcından tedavisine kadar geçen sürede topluma yansıyan olumsuz yanları çok büyüktür. Bağımlılığın getirdiği sosyal ve ekonomik zorluklar sonucu insanlar yasal olmayan eylemler yapabilmekte ve suç işlemektedirler. Para kazanabilmek için kadınlar fuhuş yapmak zorunda kalmaktadır. Kullandığı mala para yetiştirebilmek için kimi zaman bağımlı kişiler madde satışına yönelebilmektedir. Kullanıcılar kullanmayan insanlara birer kötü örnek oluşturmakta ve yeni kullanıcıların ortaya çıkışını kolaylaştırabilmektedir.

Uygulanan uzun süreli tedavilerin topluma maliyeti çok yüksektir. Altı ay ve daha uzun süren tedavilerin madde bağımlılığında daha etkin olduğu gösterilmiştir. Bu kadar uzun süreli tedaviler için fiziksel mekanlar yaratmak, personel çalıştırmak, rehabilitasyon alanları açmak, iş bulmak oldukça yüklü bir organizasyondur.

İyileştikten sonra yineleme oranı çok yüksektir. Kişinin tekrar madde kullanmaya başlamasını etkileyen bir faktör vardır. Tüm bu faktörleri minimal düzeye indirmek oldukça ciddi bir uğraş gerektirmektedir. Tüm bunlar yerine getirilse bile beklenmeyen olaylardan dolayı tekrar kullanımın görülmesi seyrek değildir.

Öte yandan her türlü önleme programı maliyetinin, tedavi maliyetinden daha düşük olduğu gözlenmiştir.

Önleme Çalışmasının Yöntemleri:

Önleme çalışmaları iki ayrı başlıkta toplanabilir:

1.Toplumda madde talebini azaltmak, 

2.Maddenin arzını yani bulunabilirliğini azaltmak,

İkinci yöntem tamamen polisi ilgilendiren, yasal çalışmalardır. Bu bölümde daha çok toplumda madde talebini azaltmaya yönelik yapılabilecek çalışmalardan söz edilecektir. Madde kullanımı ile mücadele ve koruma çalışmalarında üç önleme yöntemi vardır.

1. Birincil önleme (primary prevention): Burada hedef henüz hiç kullanmamış ama risk taşıyan gruplardır (Ergenler, işyerleri vb). Eğitim yolu ile madde kullanımının engellenmesine çalışılmaktadır. Kitle iletişim araçlarının bu amaçla kullanımı önem taşımaktadır. Ergenlere yönelik eğitim ise çeşitli basamakları içerir.

2. İkincil önleme (secondary prevention): Bu aşama erken tanı koymayı, bağımlılık gelişmeden önlemlerin alınmasını içerir.

3. Üçüncül önleme (tertiary prevention): Bu aşamada amaç madde kullanan kişilerin madde kullanmayı bırakması ve bıraktıktan sonra tekrar bu maddeleri kullanmaya başlanmasının önlenmesidir. Bunun bir diğer parçası ise, madde kullanımı ile ortaya çıkan zararların önlenmesidir. Burada amaç, bulaşıcı enfeksiyonlardan korunmak, suça iten nedenleri azaltmak ve diğer fiziksel zararlardan korunmak, en azından bu zararları düşük düzeye indirmektir. Bedava enjektör dağıtımı, kullananlara yönelik eğitim programları, Metadon tedavisi de bu önleme dönemi içinde yer almaktadır.

Önleme Çalışmasının Biçimleri

Önlemeye yönelik çeşitli çalışmalar yürütülebilir.

1. Bilgilendirme: Bunlardan birincisi ve belki de en sık kullanılanı ‘Caydırıcı’ yöntemdir. Burada amaç, kişiyi uyuşturucu madde kullanımını tehlikelerine karşı uyarmak, olumsuz bir tutum geliştirmek ve madde kullanmaktan korkmasını sağlamaktır. Bu yönteme örnek olarak “uyuşturucu öldürür” sloganı verilebilir. Uyuşturucu kullananların yakalandıkları zaman, yasal olarak cezalandırılmaları ve cezaevlerine gönderilmeleri de bir tür caydırma amacını taşır. Gerçekçi bilgilendirme yöntemi ise, madde kullanımının etkileri ve sonuçları hakkında insanları bilgilendirmek, merakı gidermek, yanlış inançları düzeltmek ve madde kullanan insanlara karşı olumsuz tavrı gidermek amaçlarını taşır.

2. Eğitim: Programlı eğitim yaklaşımı standart biçimde hazırlanmış paket eğitim programlarının uygulanmasını içerir. Birleştirilmiş eğitim yaklaşımı, diğer dersler içinde uyuşturucu maddeler hakkında bilgi verilmesidir. Örneğin kimya, biyoloji, yurttaşlık derslerinde uyuşturucu ile ilgili bilgilerin yeri geldikçe ulaştırılmasıdır.Uyuşturucu madde konusunda eğitimin, genel sağlık eğitimi içinde yer almasının çok daha etkili olduğu bildirilmektedir. Bireysel geliştirme yaklaşımında amaç bireyin, kendine olan güvenini ve sosyal becerilerini artırmak, karar verme yetisini geliştirmek, sorunları ile başa çıkmasını öğretmek, insanlar arası ilişkilerini düzenlemektir.

3. Toplumsal çalışmalar: Toplumsal çalışmalar tüm topluma yönelik etkinlikleri kapsamaktadır. Bunlar içinde, kamuoyuna yönelik bilgilendirme ve eğitim çalışmaları, kamuoyunda madde karşıtı bir değer geliştirmek sayılabilir. Danışma merkezlerinin kurulması da toplumun bilinçlendirilmesinde büyük önem taşır.

Özel kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin desteğinin sağlanması, yardım ve bakım evlerinin oluşturulması ve bilgi ve alternatif aktivitelerin geliştirilmesi uyuşturucunun toplumda yayılmasını önleyecek çalışmalardır. Tüm bu çalışmalar tek tek ya da birarada yapılabilir. Ancak bu tür çalışmalarda süreklilik ve gönüllü katılım çok önemlidir.

Önleyici Yaklaşımlara Temel Bir Bakış

Geleneksel Bilgilendirme: Uyuşturucu hakkında ve uyuşturucu kullanımına karşı tavırların teşvik edilmesinin sonuçları hakkında bilgilendirmenin artırılması Didaktik eğitim, tartışma, görsel-işitsel sunumlar, posterler, vs…

Caydırma: Tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımına bağlı risklerin göz önüne serilmesi. Uyuşturucuların tehlikeli olduğuna dair açık, muğlak olmayan mesajların verilmesi.

Ahlaki Girişimler: Ahlaki ya da etik yolla madde zararlarını önlemeye çalışılması Sigaranın, alkolün ve uyuşturucunun zararları üzerine ders verilmesi. Etkili eğitim Kendine saygıyı, sorumluluğu, karar vermeyi, etkileşimli büyümeyi, az bilgilendirme ya da hiç bilgilendirmemeyi artırma; sıkıntıyı ve yabancılık hissini azaltmak için alternatifler sunulması. Didaktik eğitim, tartışma, deneyimsel aktiviteler, problem çözücü gruplara verilen halk hizmetleri ve mesleki eğitim merkezleri.

Psikososyal Direniş Becerileri: Sigara, içki ve uyuşturucuya karşı sosyal etki farkındalığını artırma, direniş becerileri geliştirme, madde kullanıcılarının ani negatif sonuçlar hakkında bilgisini artırma. Direniş becerisi eğitimi, davranışsal anlatım, genişletilmiş pratik yapma ödevleri, eski sınıf arkadaşı liderlerinden yararlanma.

Kişisel Ve Sosyal Beceriler Eğitimi: Karar vermeyi, kişisel davranış değişimini, endişenin azaltılmasını, iletişimi, sosyal ve savunma becerilerini artırmayı; madde kullanımı etkilerine direnmek için genel becerilerin uygulanması. Sınıf tartışma, idraki-davranışsal beceri eğitimi (bilgilendirme, demonstrasyon, pratik, geri besleme, ve güçlendirme).

Önleme Çalışmasının Başarısını Etkileyen Faktörler:

Aşağıda sayılan faktörler önleme çalışmalarının başarısı üstüne doğrudan etki gösterir..

• Süreklilik sağlanmadığı sürece bu çalışmaların başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır. Anlık etkinliklerin, kampanyaların başarılı olamadığı gösterilmiştir.

• Gönülllü insanların bu çalışmalarda yer alması başarıyı artırmaktadır.

• Özendirmeden kaçınmak gerekir. Bilinçsizce yapılan birçok etkinlikte kişiler maddeye karşı özendirilebilmektedir.

• Merak uyandırmamak gerekir.

• Risk gruplarını oluşturan kişilerin (örneğin gençlerin) doğrudan etkinlikler içinde yeralmasının sağlanması başarıyı artırmaktadır.

• Toplumun katılımı ve işbirliği sağlanmalıdır.

• Her kültüre uygun mesajların seçilmesi ve kullanılması gerekir. Böylece mesajların insanlara ulaşımı daha kolay olabilmektedir. Tüm toplumu sarabilecek tek bir mesaj bulmak imkansızdır.