Bilgisayar Oyunu Oynamak Yararlı Mı? Zararlı Mı?

Bilgisayar Oyunu Oynamak Yararlı Mı? Zararlı Mı?

Oyun sektörü geçtiğimiz son beş yıl içinde inanılmaz bir hızla değişirken Dell ve Alienware, gerçekleştirdikleri bir anket ile oyunların eğlencenin ötesine geçtiğini ve yetenekleri geliştirebildiğini ortaya koydular. Anketi yanıtlayan her on kişiden yaklaşık dört tanesi, oyun oynadıkları için daha stratejik düşünebildiklerini (%39), el-göz koordinasyonlarının geliştiğini (%37) ve tepki sürelerinin kısaldığını (%36) söylüyor. Ayrıca bazıları ekip çalışması (%27) ve liderlik (%18) becerilerinin de geliştiğini düşünüyor. 

Bu iddialar, düzenli olarak oyun oynayan gençlerin; uluslararası sınavlarda, matematik, okuduğunu anlama ve fen bilgisi alanlarında daha yüksek notlar aldığını belirleyen Royal Melbourne Institute of Technology‘nin Avustralya’da yürüttüğü çalışmasının bulgularıyla da uyumlu bir noktaya işaret ediyor.

Oyuncu ne kadar ileri düzey bir oyuncuysa, yeteneklerinde gelişme olduğunu bildirme olasılığı o kadar yükseliyor. Profesyonel düzeydeki oyuncuların yarısı (%54) oynadıkları oyunların daha stratejik düşünmelerini sağladığını söylerken, ortalama sayılan oyuncuların yüzde 36’sı ve çömezlerin yüzde 30’u da yine aynı şeyi söylüyor.

Benzeri bir yaklaşım teknoloji becerileri için de geçerli; Profesyonel düzeydeki oyuncuların yüzde 42’si teknoloji meraklısı olduğunu söylerken, bu oran ortalama oyuncular arasında yüzde 18 ve çömezler arasında yüzde 14.

Benzer bir analizi çevremizden de yapabiliriz. Çevrenizde varsa tablet veya akıllı telefonlardan oyun oynayan genç arkadaşları, çocuklarınızı takip edin. Gözleminizi geçmiş nesilden bizlerin gençliği ile kıyaslayın.

Bir tarafta oyun oynamanın hiçbir şey kazandırmadığını düşünen bir nesilin yetiştirdiği bireyler olarak bizler ve diğer tarafta oyun oynayarak turnuvalara katılarak çeşitli ödüller kazanan, sokaklardan uzaklaşıp, neredeyse her şey hakkında fikir sahibi olan yeni nesil..

Oyun oynamanın zeka gelişimine katkısı olduğu gerçek.

Ancak diğer taraftan da oyun oynamanın herkesçe bilinen zararları var.. Göz sağlığında bozulmalar, aşırı manyetik etkiye maruz kalma, yalnızlaşarak içine kapanma, oyun bağımlısı olup diğer faydalı aktivitelerden uzaklaşmak.

Her şey de olduğu gibi bununda kıvamını bilmek gerekiyor. Aileler çocuklarına nerede başlayıp nerede bırakacaklarını anlatmalı, çocuklarını teknolojinin faydalarından yararlandırırken, zararlarından da korumalılar.

Teknoloji Bağımlılığı

Ülkemiz, Avrupa’nın en genç yaş ortalamasına sahip ülkelerinden biridir. Teknoloji ve akıllı telefon/tablet kullanımında da üst sıralarda yer almaktayız. Yapılan uluslararası araştırma verilerine bakıldığında teknoloji bağımlılığı en çok olan ülkelerden biri de yine bizim memleketimizdir. Yani teknolojiyi etkin kullanmakla beraber bir hayli de amacı dışında ve kontrolsüz olarak kullanmaktayız. Genç nüfus oranımızın yüksek olması, getirdiği birçok avantajın yanında akıllı tehlike çemberine ülkemizi de katmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu sanal tehlikeye “Akıl Hastalığı” kategorisinde yer vermeye hazırlanırken, biz de tehlikenin farkına varmalı, teknolojiyi bilinçli kullanmaya özen göstermeli, çocuklarımızın teknoloji kullanımını kontrol etmeli ve sınırlamalıyız.

Çocuklarımıza sevgimizi doğrudan göstermeli, onlarla birlikte oyunlar oynamalı, kaliteli zamanın süresini artırmalı; parklara, sportif, sanatsal, kültürel etkinliklere gitmeliyiz.

Çocuklarımızın arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirmeli, akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlamalıyız. Arkadaşlık ilişkilerini desteklemeli, onları bir araya getirecek aktiviteler planlamalıyız.

Uzun süreli bilgisayar/telefon/tablet kullanımı engellenemediğinde veya şüphe durumunda uzman desteği almaktan çekinmemeliyiz.

Çocuk ve Ergenlerde Bağımlılığı Önlemek İçin:

2 yaşından küçük çocukların internet, televizyon ya da bilgisayarla karşılaşmaması,

  • Okul öncesi yaş grubunda günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı,
  • İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılması,
  • Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur.
  • Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.
Haydi Paylaş!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir